HZ.AYŞE'NİN İFFETLİ OLDUĞUNA DAİR NEDEN 10 TANE AYET VAR?

HZ.AYŞE'NİN İFFETLİ OLDUĞUNA DAİR NEDEN 10 TANE AYET VAR?

iddia: Peygamberinizin eşi Ayşe'nin iffetli olduğuna dair on tane ayet var. Evrensel olduğu söylenen bir kitapta bu benim ne işime yarayacak?

Öncelikle ilgili ayetler hiç bir sebep yokken indirilmedi bir iftira olayı üzerine indi. Olay literatürde "ifk hadisesi" diye geçer. İfk “iftira, en kötü ve en çirkin yalan” demektir


Önce kısaca olaya değinelim;

Resûl-i Ekrem Benî Mustaliḳ (Müreysî‘) Gazvesi’nden dönerken beraberinde götürdüğü eşi Âişe, konakladıkları bir yerde sabaha karşı tekrar hareket emri verildiğinde tabii ihtiyacını gidermek üzere ordugâhtan uzaklaşır.

Geri gelirken boynundaki Yemen (Zafâr) akiği gerdanlığın düşmüş olduğunu farkeder ve kendisini bekleyecekleri düşüncesiyle dönüp aramaya koyulur; ancak karanlıkta onu bulup el yordamıyla tanelerini toplayıncaya kadar çok vakit kaybeder.

Konak yerine geldiğinde diğerlerinin hareket ettiğini görür ve yokluğunu anlayınca aramaya çıkacakları inancıyla orada beklemeye başlar; bu arada uyuyakalır.

Safvân b. Muattal es-Sülemî de kervanın unuttuğu veya düşürdüğü bir şey olabilir diye geriden gelmekle görevli sahabe. Görevi gereği kamp yerini kontrol ederken hz.Ayşe'yi görür ve devesine bindirip hayvanı yederek orduya yetiştirir; fakat hızlı yürümekle birlikte kendisi yaya olduğu için kafileye ancak kuşluk sıcağında mola verdikleri zaman ulaşabilir.

Söz konusu gecikme başlangıçta kötüye yorumlanmamış, hatta kimsenin dikkatini bile çekmemişken, hicretten önce Hazrec kabilesinin reisi olan ve Medine’nin yönetimi kendisine verilmek üzere iken Hz. Peygamber’in gelmesiyle bundan mahrum kalan Abdullah b. Übey ikisinin zina ettiğine dair bir iftira, dedikodu yayıyor.


Not: İslâmiyet’i istemeyerek kabul ettiği için  Abdullah b. Übey münafıkların reisi diye bilinir İslam tarihinde.

Başlattığı dedikoduyla birlikte iç huzursuzluklara yol açan önemli bir olay halini almıştır.

Sefer dönüşü rahatsızlanarak bir ay kadar yatan Hz. Âişe ise kendi hakkında böyle bir iftira olduğunu duymamış, sadece bu süre içerisinde daha önceki rahatsızlıklarında gösterdiği ilgiyi göstermeyen Resûlullah’ın odasına seyrek uğramasından bir şeyler olduğunu sezmişti.

Hz. Âişe, hastalığının nekāhet döneminde bir tesadüfle babasının teyze kızı Ümmü Mistah’tan oğlunun bu dedikoduyu anlattığını duymuş ve üzüntüsünden tekrar hastalanmış, arkasından da Hz. Peygamber’den izin alıp babasının evine gitmişti.

Bir süre sonra olay peygamberi de üzmüştü ne yapacağını bilmiyordu, yakınlarıyla danıştı, hepsi hz.Ayşe'nin iffetli olduğunu ve hiç bir şekilde şüphe duymadıklarını söylediler.

Daha sonra peygamber hz.Ayşe'nin yanına giderek; “Eğer mâsum isen Allah seni temize çıkaracaktır, bir günah işledinse tövbe et ve affını dile; Allah tövbekârları bağışlar” dedi.Hz.Ayşe peygamberin de dedikodulara inandığını sandı ve hz.Yakup gibi sabırla bekleyeceğini söyledi.

Tabi yakındakiler ile istişare etmesinden yola çıkarak peygamberin dedikoduya inandığı sonucu çıkmasın. Biraz empati kurmak lazım burda, Peygamber de sonuçta bir insan ve her erkek gibi başına böyle bir olay gelmesinden üzüntü duymuş. Kişi tüm kalbi ile eşine güvense de böyle bir dedikodu, iftira olması bile üzer kişiyi.


Daha sonra Nur 11-20 arasındaki ayetler olay üzerine indi👇

11. O iftirayı atanlar içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın, aksine bu hakkınızda hayırlıdır. Onların her biri işlediği günahı yüklenecektir. İçlerinden günahın büyüğünü üstlenen için ise büyük bir azap vardır.

12. Bunu işittiğiniz zaman mümin erkekler ve kadınların birbiri hakkında hüsnüzan beslemeleri ve "Bu apaçık bir iftiradır."demeleri gerekmez miydi?

13. Dört şahit getirseler ya! Şahit getirtmiyorlarsa onlar, Allah nezdinde yalancıların ta kendileridir.

14. Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütfu ve rahmeti hep sizinle olmasaydı, içine daldığınız günah yüzünden size büyük bir azap gelecekti.

15. Çünkü siz, iftirayı dilden dile yayıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız bir şeyi ağızlarınızla söylüyorsunuz; bunu da önemsiz sanıyorsunuz; halbuki Allah katında o büyük bir şeydir.

16. O kulağınıza geldiğinde "Bunu konuşmak bize yakışmaz, fesübhanellah, bu apaçık bir iftiradır." deseydiniz ya!

17. Eğer gerçek müminlerseniz Allah size, bir daha asla böyle bir şey yapmamanızı öğütlüyor.

18. Allah size ayetleri açıklıyor; Allah ilim ve hikmet sahibidir.

19. Müminler arasında ahlâksızlığın yaygınlaşmasını isteyenlere dünyada ve ahirette can yakıcı bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

20. Ya Allah'ın size lütfu ve rahmeti ulaşmasaydı, ya Allah çok şefkatli, çok merhametli olmasaydı!.. (Nur, 24/11-20)

Peki bu ayetler hz.Ayşe'ye özel olarak mı indi?Ateistler bu ayetlerin hz.Ayşe'ye özel olduğunu ve evrensel bir kitapta yer alamayacağını söylüyor.Bana sorarsanız evrensel bir kitapta yer alması gereken tartışmasız 10 ayet, çünkü insanların en büyük sorunlarından birine değiniyor; dedikodu, iftira


Öncelikle şunu belirteyim; ayetlerin çoğu zaten günlük hayattaki olaylar üzerine iner.

Allah iffeti hz.Yusuf ve Züleyha arasında geçen bir olay üzerinden anlattığı gibi iftira ve dedikoduyu da hz.Ayşe olayı üzerinden anlatmıştır.Ve olay değil önemli olan verdiği mesajın evrensel olmasıdır. Yani ayetler sadece hz.Ayşe'yi temize çıkarmak için inmedi!

Tam tersine ayetlere baktığımızda; bir iftira ve dedikodu karşısında müslüman birinin ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini anlatılıyor.

Bu on ayetten habersiz olduğumuz için bugün bile buna benzer bir olayda dilimizi tutamıyor maalesef dilden dilde yayıyoruz iftiraları.

Bak şunun kızı ne yapmış, bak bunun oğlu şöyle, bunun eşi şununla görünmüş gibi... Bilgimizin olmadığı veya henüz ne olduğu belli olmayan binlerce olay üzerinde patavatsızca konuşuyoruz! Allah ise ayette, bize basit gelen iftira ve dedikodunun çok büyük bir günah olduğunu söylüyor. Hele ki bu iftira bir zina iftirası ise!

Gerçi bugün halk arasındaki konuşmaların bir günlük analizini yaparsanız bu 10 ayetin her evin kapısına asılması gerektiğini anlarsınız!Sadece nur 16 ayetine bakarak halimize ağlamamız gerekir! Kaçınız bu ayete bakıp acaba "dedikodu, iftira bana yakışmaz" dedi!


Yine ayrıca ayetlerin hemen dedikodu başlar başlamaz inmemesi de bu ayetlerin hz.Ayşe'ye özel olmadığına delildir.Eğer henüz iftira yayılmadan ayet inseydi, kısmen ayet hz.Ayşe'yi temize çıkarmak için indi diyebilirdik.

Oysa iftira halk arasında yayıldıktan, kimin bu konuda hangi tepkiyi verdiği belli olduktan sonra Allah ders, öğüt olarak ayeti indirdi.

Ki hz.Ayşe bile kendi hakkında böyle bir dedikodu olduğunu seferden dönüşten 20 gün sonra öğreniyor.

Sonuç olarak; bu on ayet hz.Ayşe'nin iffetli olduğunu haber vermekten daha çok böyle bir durum karşısında ne yapılması gerektiğini anlatıyor.

Ayetin kısaca evrensel öğütleri;

1)Bilginiz olmayan konuları konuşmayın ve yaymayın

2)iftira hele ki zina iftirası Allah katında ağır bir suçtur.

3)iftiraya uğrayan kişilerin halini de düşünün ve bundan sakının

Kaynaklar



Yorumlar

Popüler Yayınlar