İKİ MANTIK HATASI

İKİ MANTIK HATASI

Bu yazıda teoloji, felsefe tartışmalardaki basit iki soruna açıklık getireceğiz. maddeler kısaca aşağıdaki gibi;

1)bir şeyin doğruluğu ona olan bağlılık ile ölçülemez

2)bir soru için binlerce şık olması, doğru bir şıkkı olmadığı anlamına gelmez


ilk madde ile başlayalım; bu madde daha çok inançlı kişileri alakadar eden bir meseleyi içeriyor. örneğin şu şekilde cümleler duymuşsunuzdur

biliyor musun sayın müslüman bir cain de senin islâm'a bağlı olduğun gibi cainizm'e bağlı!

yada biliyor musun? sen allah yolunda ölümü göze aldığın gibi bir budist de siddhartha gautama için ölümü göze alıyor? veya bir kaodaiist de kaodaizm'e kalpten delicesine inanıyor?

ilk maddeyi tekrarlayalım; "birşeyin doğruluğu ona olan bağlılık ile ölçülemez"."neden taoizm dogru dindir", sorusunun cevabı "çünkü ben taoizm'i çok seviyorum ve bu dine çok bağlıyım" olamaz.

birşeyi delicesine sevmenin, ona sadık olmanın neden doğruluk için bir şey ifade etmediğine birkaç örnek ile değinelim; örneğin silahlı bir terör grubuna bağlı kişi de savunduğu görüşe delicesine bağlı olabilir. peki bu davasına sadık olması, o dava uğruna ölmesi onun dogru olduğunu mu gösterir? yada uyuşturucu çetesi üyeleri de mesleğini yada görev arkadaşlarını çok sevebilir.


hatta bir hırsız için "en iyi kişi, en sevdiği kişi" ona en çok faydası olan tecrübeli bir hırsız arkadaştır!
yada dünyaca ünlü şizofren seri katilleri bilirsiniz, örneğin elizabeth bathory namı diğer "kanlı kontes".

bu kadın 612 bakire kızı kaçırtıp, bu kızlara tepesinden asılı bir kafeste, işkence çektirmiş; kafesten akan kanlarla ise duş almıştır. ve bundan zevk alıyordu, işini de gayet titizlikle yapar ve mesleğine de sadıktır. peki bu bağlılık ve sadakat dogru bisey yaptığını kanıtlar mı?

sonuç olarak verdiğimiz örneklerden de yola çıkarak bir gruba, idolojiye, partiye, takıma, çeteye olan bağlılık o grubun doğruluğunu kanıtlamadığı gibi bir dine olan bağlılık da o dinin doğruluğunu kanıtlamaz.

belki eskiler babadan miras misali sorgulamadan kocakarı imanı ile iman ediyorlardı.ama yüzlerce ayet ve hadiste aklını kullanmaktan, düşünmekten, sorgulamaktan bahseden bir dinin üyeleri olarak bununla yetinemeyiz.en doğal sorulardan biri olan "islam'ın diğerlerinden farkı ne" sorusuna her müslüman cevap verebilmeli!

o yüzden islam'ın babadan miras değil de alın terimiz olması için sorgulamalıyız.ki sokrates'in de dediği gibi "sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez" ayrıca şunu da belirteyim; korkmayın sorgulamanız dininizden şüphe duyduğunuz anlamına gelmez.

ikinci maddeye gelirsek; özellikle deistlerden "amaan binlerce din var ve zaten hepsi aynı" tarzı cümleler duymuşsunuzdur.bu kaçamak cümleler "aslında dinler hakkında bir halt bildiğim yok, pek araştırmadım sadece hayatımı yaşamak istiyorum" demenin arka yüzüdür


tanrı tasavvurlarından ritüellere, ritüellerden alegorik halk öykülerine dinler arasında binlerce fark var.bütün bunlar teoloji ve felsefe çatısı altında incelenerek mantıklı, akılcı ve (bence en önemlisi) gerçekçi din bulunabilir.

tabi yine de doğru bir din bulunmadığını iddia ediyor olabilirsiniz. ama bunun savunması "bir çok din var hepsi yalan" gibi salakça bir cümle olmamalı.

örneğin, yüzlerce şıkkı olan bir soru için "bu kadar şık varsa kesin hepsi yanlıştır" veya "doğru şıkkı bulmak imkansız" gibi itirazlar geçersizdir

gerçi din mensuplarına sürekli araştırın, sorgulayın derken kendinizce kafanızda bir "bence dini" kurup uykuya daldığınızı görmek için fazla çaba sarfetmeye gerek yok

ne diyorsun uykuya devam mı?


Yorumlar

Popüler Yayınlar