KÖTÜLÜK PROBLEMİ
KÖTÜLÜK PROBLEMİ
Ayrıca "Allah varsa neden kötülük var" sorusuna tersten yaklaşalım; "Allah yoksa neden iyilik var"
iddia: Tanrı kötülüğü engellemek istiyor da gücü mü
yetmiyor, öyleyse o güçsüzdür. Gücü yetiyor da kötülüğü önlemek mi istemiyor,
öyleyse o kötüdür. Hem güçlü hem de iyi ise peki bu kadar kötülük nasıl oldu da
var oldu?
Not: iddianin asıl sahibi M.Ö. (341-270) yıllarında yaşamış
olan Yunan filozof Epikuros.
Öncelikle "bilinçli sonsuz güç" tanımındaki Tanrı
kavramı için kötülük probleminin problem olmadığını daha önce açıklamıştık.Çünkü tanrının ana tanımında iyi olma şartı yoktur ki
birinin kötü olması onun yokluğu anlamına gelmez!
O yüzden "ben tecavüzlere izin veren tanrıyı kabul
edemem" diyerek ağlayıp zırlarsanız felsefe okulundan tekme tokat dışarı
atılırsınız.
Peki kötülük problemi ile neye itiraz edilebilir?
"Mutlak iyi, her şeye kadir ve her şeyi bilen"
sıfatları olan Tanrı inancına itiraz edilebilir ki bu paylaşımda bu itirazın
makul bir itiraz olup olmadığını tartışacaz.
1)Kötü-iyi-özgür irade arasındaki korelasyon ile başlayalım;
Aynanın karşısına geçip "BEN" deyin, sonra o BEN'i
arayın. Haa işte o ben duvarını ben yapan
kilit taşı özgür iradedir..İstediğimizi seçmeyi istemek en doğal arzumuzdur ve
literatürde "özgür İrade" dediğimiz bu kilit taşınına kabul edersiniz
ki hepimiz sahip olmak isteriz.
Sonuçta hiç kimse uzaktan kumanda ile kontrol edilen bir
robot olarak yaşamayı tercih etmez sanırım.
Aynı şekilde Allah da kullarına verdiği özgür iradeye saygı
duyuyor ve onları herhangi bir şeye zorlamıyor.
Özgür iradenin kutu paketinde de zorunlu olarak "iyi ve
kötü" var :) Ki zaten iyi ve kötüyü yapabilme hakkına sahip olduğu için
özgür İrade olduğunu iddia ediyoruz.
İyi ve kötüden herhangi birinin eksik olması otomatikmen
özgür iradeyi de devre dışı bırakır.
Alvin plantinga'nın da dediği gibi "eğer bireyin doğru
olanı yapıyor olması yanlış olanı yapamıyor olmasından kaynaklanıyor ise o
birey özgür değildir"
Ben bu üçlüyü, para-yazı-tura üçlüsüne benzetirim; iki
boyutlu düzlemde bir cismin ön yüzünü çizdiğiniz anda arka yüzü de çizilmiş
olur.
Mesela sadece tura yüzü olan bir madeni para düşünebilir
misiniz? Mantık kurallarının devrede olduğu bir sistemde mümkün değil.Tura kısmı kötülük ise yazı kısmı iyilik olur ve paranın
kendisi de yani ikisinin birleşimi de özgür iradenin ta kendisi olur.
Ki ancak bu üçlü bir arada olduğu sürece hayat anlam kazanır
ve sadece o zaman "BEN" diyecek kaliteye gelirsin.
2)Bir diğer önemli nokta ise; iyilik olmadan kötülük veya
kötülük olmadan iyilik de ahlaki bakımdan sıkıntılı.
Çünkü birini değerli kılan diğerinin varlığıdır! Siyahın en
iyi beyazda beyazın da en iyi siyahta görünmesi gibi.
Söyle ki; iyilik yapmak, bir şeyleri olumlu, düzgün bir yola
koymaktır. Peki bir şeyleri düzeltmek için bozuk olmaları lazım değil mi?
Mesela kavga eden iki kişiyi ayırıp, onları barıştırarak
iyilik yapmak istiyorsunuz diyelim, peki ortada bunun için önce
"kavga" eden iki kişinin olması lazım değil mi?
Veya hırsızlığın kötü olduğunu söylemeniz için helal
kazancın iyi bir şey olduğunu söylemeniz lazım değil mi?
Diyeceğim o ki; kötülüğü iyilik iyiliği de kötülük doğuruyor
ve böyle bir durumda birini ortadan kaldırırsak diğeri de anlamsızlaşır.Yine ayrıca mesela; özgür iradesi olmayan meleklerin sadece
iyilik yaptığını söylüyoruz oysa bu çok da doğru bir çıkarım değil.
Çünkü melekler sadece emredileni yapıyor yani zaten iyiliği
seçme hakları olmadığı için iyilik yaptıklarını söylemek de doğru olmaz.
Son olarak şöyle bir soru gelebilir; "peki
Allah'ın hem özgür iradeye sahip hem de
mutlak iyi varlıklar yaratacak gücü yok mu"
Öncelikle mevcut koşullarda mantıksız bir soru, taş
paradoksu gibi. Ve daha mantıksız bir soruya mantıksız cevap vermek en doğal
hakkımız olur.
Soru mantıksız olduğu sürece ben de sonsuz sayıda mantıksız
cevap verebilirim ve bundan sadece ateist arkadaş zararlı çıkar. Allah mantıklı
olanı da yaratabilir mantıksız olanı da!
Ayrıca "Allah varsa neden kötülük var" sorusuna tersten yaklaşalım; "Allah yoksa neden iyilik var"
Bilinçli sonsuz gücün olmadığı kozmik bir çöplükte neden
"iyilik" ortaya çıktı? Veya neden iyilik yapmak olsun gayemiz?
Veya iyi nedir? Eğer bir ölçüt yoksa iyiliğin ne olduğu
konusunda vereceğin bütün cevaplar subjektif olacak..
"Ya yoksa" sorusunun en basit cevabı "ya
varsa" olduğu gibi "evrende
kötülük var o yüzden Allah yok" safsatasının en basit cevabı da
"Allah yoksa evrende neden iyilik var" 'dır.
Ki bazı filozoflar "evrendeki iyiliğin kötülükten daha
fazla olduğunu göstermek bile Allah'ın mutlak iyi olduğunu kanıtlamaya
yeterlidir" görüşünü benimsemişlerdir.
Örneğin Farabi kötülüklerin izafi olduğunu ve az şerden
dolayı çok hayrın terkedilmeyeceğini söyler. Mesela Yağmurun yağmasında sel
felaketi çıkma olasılığı olsa da genel olarak faydası daha fazla!
Senin "of be üstümüz başımız ıslandı" dediğin
olaya binlerce çiftçi "çok şükür rahmet yağıyor" diyor.
Yine İbni Sina da Farabi ile aynı görüşü savunur ve
"ateşin az kötülüğünden dolayı bir çok faydası terk edilemez" der.İslam alimlerinden Said Nursi ise "kötülüğün
yaratılması değil işlenmesi kötülüktür" der.
Örneğin bir bıçağın varlığı değil ne için, nasıl kullanıldığı iyilik ve kötülük olduğunu belirler.
Örneğin bir bıçağın varlığı değil ne için, nasıl kullanıldığı iyilik ve kötülük olduğunu belirler.
Gazzali ve Leibniz ise Allah'ın kötülük ve iyilik arasında
ideal dengeyi kurduğunu ve en uygun alemi yarattığını savunur. Ayrıca Said Nursi, "bir şeyin kötü olması için sonuç
olarak kötü olması" gerektiğini söyler.
Örneğin carpe diem dünya görüşüne kapılmış, Allah'tan uzak
bir şekilde hayatınızı istediğiniz gibi yaşadığınız bir zamanda başınıza bir
kaza, bela geldi diyelim.
Ve o kaza sonucu içinde bulunduğunuz sarhoşluktan uyanıp,
ders alıp hayatınızı sorgulamaya başlıyor ve bundan sonra Allah'ın istediği
gibi yaşamaya karar veriyorsunuz
diyelim.
Veya normalde aklınıza dua etmek gelmiyorken, bir hastalık
bir bela ile karşılaşınca hemen Allah'ı hatırlıyor ve duaya sarılıyorsunuz!Peki Allah'ı hatırlatan bir musibet şimdi kötü mü oluyor iyi
mi? Musibet Allah'ı hatırlatıyor ise neden kötü olsun?
“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız, halbuki o,
hakkınızda bir hayırdır. Ve olur ki, bir şeyi seversiniz, halbuki hakkınızda o
bir şerdir.” (Bakara 216)
Başka bir konuya geçelim; Allah tecavüzcülere, katillere
sessiz kalıyor ben böyle bir Allah'ı kabul etmem diyen ateist..
Peki diyelim ki Allah inancını terkettin peki ne değişti?
Tecavüz ve cinayetler bitti mi? Bitmedi, peki şimdi kimi suçlayacaksın? Evreni,
dağları, taşları, toprağı...kimi?
Peki çözüm olmuyorsa şikayet ettiğin durumdan beklentin
nedir? Ne olmasını istersin?
Olayın verdiği acı ile bu duyguyu yaşamamız normal olabilir,
ancak bizim rasyonel ve objektif olarak meseleye bakmamız gerekiyor.
‘Allah madem iyi, öyleyse çocukların acı çekmesine izin
vermemeliydi’ bu beklentiden hareketle bir an için böyle olduğunu düşünelim.
Mesela çocuğu yakmayan ateş, çocuğa işlemeyen mermi, çocuğa
batmayan bıçak, çocuğu boğmayan su, çocuğu ezmeyen deprem?Böyle bir evrende fizik, kimya, biyoloji kanunlarının yerle
bir olduğunun farkında mısın? Mantıken zaten yaşanabilir bir evren olmaktan
çıkar.
Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan
sebebidir ve büyük mükâfat Allah`ın katındadır. (Enfal 28)
Sonuç olarak iyi-kötü ve özgür irade ayrılmaz üçlü olduğu
gibi iyilik ve kötülükten birinin yokluğu da digerini anlamsız kılar.
Ayrıca kötü olaylara her ne kadar üzülsek de duygusallıktan
beslenmek yerine olaya rasyonel bir şekilde yaklaşmak gerekir.
Kaynaklar
Yorumlar
Yorum Gönder