EVLATLIK EŞİ İLE EVLİLİK (ZEYD MESELESİ)
EVLATLIK EŞİ İLE EVLİLİK (ZEYD MESELESİ)
iddia: Peygamberiniz evlatlık olarak aldığı hz.Zeyd'in eşi hz.Zeynep ile evlendi! Bu açıkça ahlaksızlıktır!
Öncelikle asıl olayı anlatalım sonra ahlaksızlık mı değil mı bakarız.
Cahiliye devrine güneş gibi doğan İslam'ın cahiliye kurallarını yıktığı zamanlardı.Bildiğiniz gibi cahiliye devrinde sınıfsal farklılıklar vardı ve köle biri hür biri ile evlenemezdi.
Sıra bu hükmü kaldırmaya gelmişti ve peygamberimiz eski bir köle olan hz.Zeyd'i halasının kızı olan hz.Zeynep ile evlendirdi. Evet hz.Zeyd ve hz.Zeynep'i evlendiren kişi zaten hz.Muhammed(sav)!
Ama hz.Zeynep Müslüman olmasına rağmen halen içinde cahiliye kırıntıları kalmıştı. Azatlı bir köle olan kocasına iğneleyici sözler söyleyip tepeden bakıyordu.
Hz.Zeyd artan bu geçimsizlige dayanamayıp ayrılmak için peygamberimize müracaat etti.Peygamberimiz her defasında Zeyd'e "Karını tut, boşama."diyordu. Ancak her şeye rağmen bu evlilik bir seneden fazla sürmedi. Zeyd, sonunda karısını boşamak zorunda kaldı.
Bazı şeref yoksunu ateistler ileri giderek "Zeynep ve Zeyd'i Ahzap 37 ayeti ile peygamber ayırdı" iddiasında bulunsa da bunun yalan olduğu ayetten de çok rahat anlaşılır.
"Hani Allah'ın iman nasib ederek ikramda bulunduğu ve senin de azad edip evlâtlık edinerek ikramda bulunduğun kimseye sen, 'hanımını bırakma, Allah'tan kork' diyordun.Sen o zaman, Allah'ın açıklayacağı bir şeyi bildiğin hâlde, insanların dedikodusundan korkuyordun. Halbuki Allah korkulmaya daha layıktır. Sonra Zeyd o hanımla alâkasını kesince Biz onu sana nikâhladık. Ta ki evlâtlıkların boşadığı hanımlarla evlenmenin mü'minler için günah olmadığı anlaşılsın. Allah'ın emri işte böylece yerine getirilmiştir." (Ahzab, 33/37)
Ayetin boşanma olayı bittikten sonra indiği gayet açık. Ayrıca Zeyd’le Zeynep’i evlendiren peygamberin kendisidir. eğer Zeynep’de gözü olsa neden baştan bu nikahı kendisi kıydırsın?
Aynı ayetten anlaşılacağı gibi bir başka cahiliye hükmünün yıkılması lazımdı!
Cahiliye döneminde evlatlık alınan kişi öz evlat sayılırdı! Oysa İslam; bunun yanlış olduğunu ve evlatlık alınan kişinin hicbir zaman biyolojik evlat gibi kabul edilmeyeceği hükmünü getirdi!
“Onları, yani evlâtlıklarınızı babalarının ismine nisbet ederek çağırın. Bu Allah katında daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar zaten sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır.” (Ahzab, 33/5)
Bu âyet nazil olduktan sonra Zeyd, artık Zeyd bin Harise diye babasına nisbet edilerek çağrılmaya başlandı.
Yani İslâm hukuğuna göre Zeyd ve peygamber, baba-oğul değil ayette dediği din kardeşi, dost, arkadaştır!
Bu yüzden peygamberin evlatlığı olan Zeyd’in, eşinden ayrıldıktan sonra evlenmesi de ahlaksızlık değildir. En yakın arkadaşınızın veya yakınınızın boşandığı eşi ile evlenmeniz kadar doğaldır.
Hatta peygamberimiz bile hz.Zeynep olan evliliğinin dedikodulara yol açacağını biliyordu ve kısmen çekiniyordu! Ama evlatlık ile ilgili yanlış bir hükmü kökten ortadan kaldırmak için bu evlilik gerekliydi!
Nitekim bu evlilik üzerine münafıklar boş durmadı. "Muhammed, oğlunun karısının haram olduğunu bildiği halde, kendi oğlunun hanımını nikahladı!" demeğe başladılar. Bunun üzerine Ahzab suresinin 40. âyeti nazil oldu:
"Muhammed, hiçbirinizin babası değildir, O Allah'ın Resulüdür ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah ise her şeyi hakkıyle bilir."
Böylece İslâm, evlâtlıkla öz evlâd hukukunu birbirinden ayırıyordu. Ki tam tersi bi olay yani belli sebeplerden dolayı hiç birbirini tanımamış olan iki kardeşin evlenmesi de kabul edilmez!
Ayrıca bu evlilikten hz.Zeyd memnun mu? Evet! Hz.Zeynep memnun mu? Evet!
Eğer her iki taraf da bu evlilikten memnun ise SANANE sayın ateist!
Ateizm literatüründe “ahlak” kavramı olmadığını bile bilmeyen ve ahlakı temellendirmede doyurucu bir cevap veremeyen sayın ateist hangi ahlak yasasına göre "ahlaksızlık" diyorsun bu olaya?
Viking yasasına göre mı yoksa Babil yasasına göre mi? Ahlak konusunda başvurulması gereken son yer ateizmdir!
"Ateizme göre ahlaksızlıktır" demek "mühendisliğe göre ahlaksızlıktır" demek ile aynı şey!
Yok illaki anlamıyorsanız, Nietzsche ve Sartre gibi üstadlarınızdan örnek vereyim;
Nietzsche: Ondan Allah inancını çekip aldığınızda zorunlu hiçbir şey elinizde kalmaz. Ancak Allah'ın varlığı doğruysa bir doğruluk değeri olabilir.
Sartre: “Tam tersine, varoluşçu için Allah’ın var olmadığı fikri
oldukça huzursuzluk vericidir, çünkü O’nunla beraber rasyonel bir zeminde değerler için zemin bulma olasılığı da yok olmaktadır. Bu, bunu düşünecek sonsuz ve mükemmel bir bilinç olmadığı anlamına geldiğinden, baştan kabul edilebilecek bir
iyilik de yok demektir
Sonuç:
1) Hz.Zeyd ve hz.Zeynep karşılıklı anlaşarak boşandı. Peygamberimiz bu yuvanın yıkılmasına engel olmak istese de başaramadı.
2) Hz.Zeyd ve Peygamberimiz arasında herhangi bir kan bağı yok! Onlar arkadaş ve din kardeşidir ancak!
3) Bu evlilik boşanan bir kadının başka bir erkek ile evlenmesi kadar doğal bir durumdur.
4)Bir erkeğin annesi ile beraber olmasını engellemek için bile, doyurucu bir argüman alt yapısı olmayan ateizm felsefeninin, dinlere karşı ahlak eleştirisi ironiden başka bir şey değil!
Kaynaklar
Nietzche sözü 👉Walter Kaufmann, Portable Nietzche, The Viking Press, New York (1954), s. 515-516
Sartre sözü👉Jean-Paul Sartre, Basic Writings, ed: Stephen Priest, Routledge, Londra (2001), s.32
iddia: Peygamberiniz evlatlık olarak aldığı hz.Zeyd'in eşi hz.Zeynep ile evlendi! Bu açıkça ahlaksızlıktır!
Öncelikle asıl olayı anlatalım sonra ahlaksızlık mı değil mı bakarız.
Cahiliye devrine güneş gibi doğan İslam'ın cahiliye kurallarını yıktığı zamanlardı.Bildiğiniz gibi cahiliye devrinde sınıfsal farklılıklar vardı ve köle biri hür biri ile evlenemezdi.
Sıra bu hükmü kaldırmaya gelmişti ve peygamberimiz eski bir köle olan hz.Zeyd'i halasının kızı olan hz.Zeynep ile evlendirdi. Evet hz.Zeyd ve hz.Zeynep'i evlendiren kişi zaten hz.Muhammed(sav)!
Hz.Zeyd artan bu geçimsizlige dayanamayıp ayrılmak için peygamberimize müracaat etti.Peygamberimiz her defasında Zeyd'e "Karını tut, boşama."diyordu. Ancak her şeye rağmen bu evlilik bir seneden fazla sürmedi. Zeyd, sonunda karısını boşamak zorunda kaldı.
Bazı şeref yoksunu ateistler ileri giderek "Zeynep ve Zeyd'i Ahzap 37 ayeti ile peygamber ayırdı" iddiasında bulunsa da bunun yalan olduğu ayetten de çok rahat anlaşılır.
"Hani Allah'ın iman nasib ederek ikramda bulunduğu ve senin de azad edip evlâtlık edinerek ikramda bulunduğun kimseye sen, 'hanımını bırakma, Allah'tan kork' diyordun.Sen o zaman, Allah'ın açıklayacağı bir şeyi bildiğin hâlde, insanların dedikodusundan korkuyordun. Halbuki Allah korkulmaya daha layıktır. Sonra Zeyd o hanımla alâkasını kesince Biz onu sana nikâhladık. Ta ki evlâtlıkların boşadığı hanımlarla evlenmenin mü'minler için günah olmadığı anlaşılsın. Allah'ın emri işte böylece yerine getirilmiştir." (Ahzab, 33/37)
Ayetin boşanma olayı bittikten sonra indiği gayet açık. Ayrıca Zeyd’le Zeynep’i evlendiren peygamberin kendisidir. eğer Zeynep’de gözü olsa neden baştan bu nikahı kendisi kıydırsın?
Aynı ayetten anlaşılacağı gibi bir başka cahiliye hükmünün yıkılması lazımdı!
Cahiliye döneminde evlatlık alınan kişi öz evlat sayılırdı! Oysa İslam; bunun yanlış olduğunu ve evlatlık alınan kişinin hicbir zaman biyolojik evlat gibi kabul edilmeyeceği hükmünü getirdi!
“Onları, yani evlâtlıklarınızı babalarının ismine nisbet ederek çağırın. Bu Allah katında daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar zaten sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır.” (Ahzab, 33/5)
Bu âyet nazil olduktan sonra Zeyd, artık Zeyd bin Harise diye babasına nisbet edilerek çağrılmaya başlandı.
Yani İslâm hukuğuna göre Zeyd ve peygamber, baba-oğul değil ayette dediği din kardeşi, dost, arkadaştır!
Bu yüzden peygamberin evlatlığı olan Zeyd’in, eşinden ayrıldıktan sonra evlenmesi de ahlaksızlık değildir. En yakın arkadaşınızın veya yakınınızın boşandığı eşi ile evlenmeniz kadar doğaldır.
Hatta peygamberimiz bile hz.Zeynep olan evliliğinin dedikodulara yol açacağını biliyordu ve kısmen çekiniyordu! Ama evlatlık ile ilgili yanlış bir hükmü kökten ortadan kaldırmak için bu evlilik gerekliydi!
Nitekim bu evlilik üzerine münafıklar boş durmadı. "Muhammed, oğlunun karısının haram olduğunu bildiği halde, kendi oğlunun hanımını nikahladı!" demeğe başladılar. Bunun üzerine Ahzab suresinin 40. âyeti nazil oldu:
"Muhammed, hiçbirinizin babası değildir, O Allah'ın Resulüdür ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah ise her şeyi hakkıyle bilir."
Böylece İslâm, evlâtlıkla öz evlâd hukukunu birbirinden ayırıyordu. Ki tam tersi bi olay yani belli sebeplerden dolayı hiç birbirini tanımamış olan iki kardeşin evlenmesi de kabul edilmez!
Ayrıca bu evlilikten hz.Zeyd memnun mu? Evet! Hz.Zeynep memnun mu? Evet!
Eğer her iki taraf da bu evlilikten memnun ise SANANE sayın ateist!
Ateizm literatüründe “ahlak” kavramı olmadığını bile bilmeyen ve ahlakı temellendirmede doyurucu bir cevap veremeyen sayın ateist hangi ahlak yasasına göre "ahlaksızlık" diyorsun bu olaya?
Viking yasasına göre mı yoksa Babil yasasına göre mi? Ahlak konusunda başvurulması gereken son yer ateizmdir!
"Ateizme göre ahlaksızlıktır" demek "mühendisliğe göre ahlaksızlıktır" demek ile aynı şey!
Yok illaki anlamıyorsanız, Nietzsche ve Sartre gibi üstadlarınızdan örnek vereyim;
Nietzsche: Ondan Allah inancını çekip aldığınızda zorunlu hiçbir şey elinizde kalmaz. Ancak Allah'ın varlığı doğruysa bir doğruluk değeri olabilir.
Sartre: “Tam tersine, varoluşçu için Allah’ın var olmadığı fikri
oldukça huzursuzluk vericidir, çünkü O’nunla beraber rasyonel bir zeminde değerler için zemin bulma olasılığı da yok olmaktadır. Bu, bunu düşünecek sonsuz ve mükemmel bir bilinç olmadığı anlamına geldiğinden, baştan kabul edilebilecek bir
iyilik de yok demektir
Sonuç:
1) Hz.Zeyd ve hz.Zeynep karşılıklı anlaşarak boşandı. Peygamberimiz bu yuvanın yıkılmasına engel olmak istese de başaramadı.
2) Hz.Zeyd ve Peygamberimiz arasında herhangi bir kan bağı yok! Onlar arkadaş ve din kardeşidir ancak!
3) Bu evlilik boşanan bir kadının başka bir erkek ile evlenmesi kadar doğal bir durumdur.
4)Bir erkeğin annesi ile beraber olmasını engellemek için bile, doyurucu bir argüman alt yapısı olmayan ateizm felsefeninin, dinlere karşı ahlak eleştirisi ironiden başka bir şey değil!
Kaynaklar
Nietzche sözü 👉Walter Kaufmann, Portable Nietzche, The Viking Press, New York (1954), s. 515-516
Sartre sözü👉Jean-Paul Sartre, Basic Writings, ed: Stephen Priest, Routledge, Londra (2001), s.32
Yorumlar
Yorum Gönder