ALLAH NEDEN İBADET ETMEMİZİ İSTİYOR
ALLAH NEDEN İBADET ETMEMİZİ İSTİYOR
Allah neden ona ibadet etmemizi istiyor? Allah hâşâ kibirli mi, övülmeye mi ihtiyacı var? Hiçbiri arkadaşlar. Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ve ona olumsuz sıfatlar atfetmek ancak ahmakların işidir.
Ahlâk temeli konusunu işleyen iki tane gönderi paylaştık. Her ikisinde de "dinsiz ahlâk mümkün müdür, ahlâk nedir" gibi konuları ele aldık. O gönderileri okumayan kaldıysa okumasını tavsiye ediyorum. Şimdi cevaba başlayalım.
Sınava hazırlanan öğrencilere şu tarz bir şeyin önerildiğini görmüşsünüzdür, "bir kağıda şunları şunları yaz masana yapıştır" vs. Böylece o öğrenci, motive edici hatırlatıcı notları gördükçe kendisini derslerine daha çok verecektir.
Allah birtakım emirleri ve yasakları, helalleri ve haramları bize bildirdikten sonra hiçbir ibadet istemeseydi, zamanla onları unutacaktık. Çünkü insan, diğer hayvanlar gibi hayatta kalmaya odaklıdır aslında. Bu hayvanî motivasyon içinde ahlâkî kuralları ihmal edebilmekteyiz. Örneğin yalan söylemenin günah olduğunu bilmemize rağmen kimi zaman yalan söylüyoruz.
Zina yapmanın günah olduğunu bilmemize rağmen gerek cinsel birleşme gerek göz zinası gibi zinanın her çeşidine bulaşabiliyoruz. Üstelik de bunları ibadetin farz olduğu bir dinin mensupları olarak yapabiliyoruz.
Oysa ki ibadetler bize Allah'ın rızasını ve emirlerini hatırlamalı, ve hatırlatır da. Hiçbir ibadeti yapmayan bir insan mı nefsanî arzularına daha kolay kulak verir, yoksa günde 5 vakit namazını ve duasını ihmal etmeyen bir kul mu?
Örneğin İslâm dini zinayı yasaklamıştır. Namazlarını kılmayan ve Allah'ın karşısındaki acizliğini ve ahireti unutan bir insan, zinaya daha kolay yönelecektir. Elbette ki toplum düzenini bozan ve Allah'ın sevmediği ahlâksız bir davranış olan zinadan uzak durmak, günde 5 kere Allah'ı hatırlayan ve ona secde eden biri için daha kolaydır.
Kul hakkı yeme, yalan söyleme, adaletli ol, zinaya yaklaşma diyen Yüce Allah'ı her zikrettiğimizde onun emirlerini de hatırlarız. Bu da insanı, makro ölçekte ise toplumu düzene getirmek demektir.
Sonuç olarak Allah, kibirli olduğu veya haşa ihtiyaç duyduğu için değil, kendisini hatırlayarak dinî atmosferde kalmamızı ve onun rızası yolunda yürümemizi istemektedir.
Ahlâk temeli konusunu işleyen iki tane gönderi paylaştık. Her ikisinde de "dinsiz ahlâk mümkün müdür, ahlâk nedir" gibi konuları ele aldık. O gönderileri okumayan kaldıysa okumasını tavsiye ediyorum. Şimdi cevaba başlayalım.
Sınava hazırlanan öğrencilere şu tarz bir şeyin önerildiğini görmüşsünüzdür, "bir kağıda şunları şunları yaz masana yapıştır" vs. Böylece o öğrenci, motive edici hatırlatıcı notları gördükçe kendisini derslerine daha çok verecektir.
Allah birtakım emirleri ve yasakları, helalleri ve haramları bize bildirdikten sonra hiçbir ibadet istemeseydi, zamanla onları unutacaktık. Çünkü insan, diğer hayvanlar gibi hayatta kalmaya odaklıdır aslında. Bu hayvanî motivasyon içinde ahlâkî kuralları ihmal edebilmekteyiz. Örneğin yalan söylemenin günah olduğunu bilmemize rağmen kimi zaman yalan söylüyoruz.
Zina yapmanın günah olduğunu bilmemize rağmen gerek cinsel birleşme gerek göz zinası gibi zinanın her çeşidine bulaşabiliyoruz. Üstelik de bunları ibadetin farz olduğu bir dinin mensupları olarak yapabiliyoruz.
Oysa ki ibadetler bize Allah'ın rızasını ve emirlerini hatırlamalı, ve hatırlatır da. Hiçbir ibadeti yapmayan bir insan mı nefsanî arzularına daha kolay kulak verir, yoksa günde 5 vakit namazını ve duasını ihmal etmeyen bir kul mu?
Örneğin İslâm dini zinayı yasaklamıştır. Namazlarını kılmayan ve Allah'ın karşısındaki acizliğini ve ahireti unutan bir insan, zinaya daha kolay yönelecektir. Elbette ki toplum düzenini bozan ve Allah'ın sevmediği ahlâksız bir davranış olan zinadan uzak durmak, günde 5 kere Allah'ı hatırlayan ve ona secde eden biri için daha kolaydır.
Kul hakkı yeme, yalan söyleme, adaletli ol, zinaya yaklaşma diyen Yüce Allah'ı her zikrettiğimizde onun emirlerini de hatırlarız. Bu da insanı, makro ölçekte ise toplumu düzene getirmek demektir.
Sonuç olarak Allah, kibirli olduğu veya haşa ihtiyaç duyduğu için değil, kendisini hatırlayarak dinî atmosferde kalmamızı ve onun rızası yolunda yürümemizi istemektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder