KALDIRAMAYACAĞI YÜK

KALDIRAMAYACAĞI YÜK


iddia: bakara 286. ayette " Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez." demesine rağmen dayanılmaz acılar çeken, intihar eden insanlar var! Bu çelişki değil mi?

Evet; tecavüze uğrayan, savaşta ölen, türlü acımasız işkencelere maruz kalan yada hayatında farklı sorunlar, sıkıntılardan dolayı intihar eden miyonlarca var! Hatta en savunmasız olduğu dönemde yani bebeklikte bile silahlara, bombalara maruz kalanlar var! Peki önce bişey sormak istiyorum; ayet bu tür kötülük olaylarını mı kastediyor?

Dikkat ettim de çoğu ateist sayfa/sitede ayet kötülükleri kastediyor şeklinde paylaşıyorlar. Halbuki gerek ayetin devamına baktığımızda gerekse hadis ve tefsire baktığımızda bu ayetin "Salih amel, ibadet ve yasaklar" için indiği çok açıktır! Peki bakalım mesele nedir;


Rivayet olunduğuna göre, "Siz içinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de" (Bakara, 2/284) âyeti nazil olunca, bu ashaba pek ağır geldi, toplanıp Resulullah'ın huzuruna vardılar, diz çöktüler:"Ey Allah'ın Resulü, namaz, oruç, cihad, sadaka gibi gücümüzün yeteceği amellerle mükellef olduk. Şimdi ise bu âyet indirildi. Halbuki bizim buna gücümüz yetmiyecek." dediler ve "Herbirimiz, kendi gönlünde öyle şeyler konuşur ki, dünyaları verseler bunların kalbinde bulunmasını arzu etmez." diye insanın elinde olmadan içinde bulunan duygu, düşünce, tasarı ve hayallerden söz ettiler. Peygamber (s.a.v.) onlara:

"Siz de sizden önceki Kitap ehli gibi, 'duyduk ve karşı koyduk' mu demek istiyorsunuz? 'duyduk ve uyduk, ey Rabbimiz ğufranını dileriz, dönüş ancak sanadır, deyiniz!' buyurdu.

Bu olaydan sonra "Allah kimseyi gücünün yettiğinden başkasıyla mükellef kılmaz (sorumlu tutmaz)" ayeti inmiştir. Demek ki ayetteki kasıt başımıza gelen belalar değil bize verilen dini görev ve sorumluluklardır. Ki ayette zaten "lâ yukellifu: mükellef kılmaz, sorumlu tutmaz" sözcüğü geçer! Ayrıca ayeti  cımbızlamayıp tamamına baksaydınız bu anlama geldiği çok açıktır!
Ayet şu şekilde;

Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez. Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir. Ey Rabbimiz, eğer unuttuk ya da yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme! Ey Rabbimiz, bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz, bize gücümüzün yetmeyeceği yükü de yükleme! Bağışla bizi, mağfiret et bizi, rahmet et bize! Sensin bizim Mevlamız, kâfir kavimlere karşı yardım et bize.(bakara 286)

Ki gerçekten de İslam dininde "olmazsa olmaz" tarzında bir zorluk imkansızlık yok tam tersine çoğu yerde kolaylık sağlar. Örneğin; domuz eti haram ama olur da açlıktan ölecek seviye geldiniz ve domuz etinden başka yiyecek yok ise açlığınızı giderecek kadar yiyebilirsiniz. Ya da başka bir örnek vermek gerekirse; abdest su ile alınmasına rağmen su bulamıyorsa toprak ile teyemmum edebilir kişi. Ya da ayakta duramayacak kadar yaşlı biri oturarak da namaz kılabilir.

Ki ibadetlerin zor olduğunu imkansız olduğunu kimse iddia edemez. 100 Lira için günde 12 saat çalışırken eğer 5 Allah için namaz kılmıyorsak böyle bir iddiada bulunmak büyük bir yalandan ibaret olur.


“Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez.” (Bakara, 2/185)

“Din konusunda, Allah size hiçbir zorluk yüklemedi.”(Hac, 22/78)

“Gücünüz yettiğince Allah’a karşı gelmekten sakının.”(Teğabun, 64/16)

Peygamber Efendimiz (sav)’in bir hadisi:
“Kolaylaştırın, güçleştirmeyin. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Birbirinizle iyi geçinin, ihtilafa düşmeyin.”
( Said ibni Ebu Berde r.a.) (Ramuz El-Hadis 2. Cilt, s. 510)

Yorumlar

Popüler Yayınlar