YARATIRKEN BANA MI SORDU

YARATIRKEN BANA MI SORDU


iddia: yaratırken bize sorulmadı. Sorulsa hiç olmamayı varlığa tercih ederdim! Bana sormadığı halde beni neden hesaba çekiyor, bu haksızlık değil mi?

Evet sordu! Yaratırken bize sordu ve biz de kabul ettik herşeyi!

Çok ilginç 2 ayet var ve alimlerin bazıları bu ayetleri yorumlarken Allah'ın ruhları bir anlaşmaya göre yarattığı sonucuna varmışlar! Kalu bela mı? Evet! Yada diğer adıyla "bezm-i elest"! Farsça’da “sohbet meclisi” anlamına gelen bezm kelimesiyle Arapça’da “ben değil miyim” mânasında çekimli bir fiil olan elestüden oluşan bezm-i elest kalıbı,

“Ben sizin rabbiniz değil miyim” hitabının yapıldığı ve ruhların da “evet” diye cevap verdikleri meclis anlamını ifade eder.
ilgili ayetler;

“Biz, emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik. Onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi. O cidden çok zalim, çok cahil bulunuyor.” (Ahzab, 33/72)

Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da, “Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)” demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir.(Araf 172)

Ahzap 72 ayetinde emanetten kasıt: özgür irade, kavrama yeteneği, akıl, düşünme,  sorumluluk kavramlarının tümüdür!

Bu emanet; dağdan, topraktan, bitkiden, hayvandan farkımız olduğunu ortaya koyar! Ayetin devamında dağların çekindiğini ama insanın bu sorumluluğu kabul ettiğini yazılır!

Araf 172 ayeti çok daha açık! Allah'ın Rabbimiz olduğuna en başta şahitlik etmişiz!

Ki çocukların büluğ çağına ulaşmadan ölmeleri durumunda Cennete gireceklerini söyleyen alimler özellikle bu ayeti örnek gösterirler.

Yani doğruyu ve yanlışı ayıramayacak kadar küçük olan her çocuk bu şahitlik üzere Müslüman olarak ölür! Ancak büluğ çağından sonra, bu ahdin artık bir etkisi kalmamaktadır!Bu yüzden bir "ne zamandan beri Müslümansın" sorusuna "Kalu Bela'dan beri" cevabı verilir!

Peki böyle bir olay yaşandığına dair kanıtın nedir?

Ben bu olayı sana bilimsel yada felsefik olarak kanıtlamak zorunda değilim ki! Çünkü senin sorun felsefe yada bilim çerçevesinde sorulmuş bir soru değil İslam çerçevesinde sorulmuş bir soru!

Yani sen "Islam dinine göre Allah yaratırken bize sormadı" diye iddia ediyorsun ben de "hayır İslam inancına göre soruldu" diyorum!

"Dinlere göre Tanrı yaratırken bize hiç sormadı, oysa ben hiç varlık alemine gelmemeyi tercih ederdim" şeklindeki itirazın diğer dinlere karşı geçerli!

Yani benim hazırladığım bu yazı senin İslâm dinine yönlendirdiğin soruya karşılık! Yoksa bu iddianı diğer dinlere karşı istediğin kadar sürdürebilirsin!

Tıpkı "ahiret inancı var mı" sorusuna Druidizm dinine göre hayır cevabı verilirken İslam dinine göre Evet cevabı verilmesi gibi.

Peki biz daha "yok" iken bize nasıl soru sorulur? Ya da irade verilmemişken nasıl kabul ettik?

Aslında ordaki antlaşma "dünya hayatı antlaşması" yani sana sorulunca kısmen varlığa ve iradeye sahiptin. Ve o varlık ve irade ile dünya hayatını tercih ettin! Evet sen kabul ettin!

Peki bu olayı neden hatırlamıyorum?

Ee bi zahmet hatırlama!🙂

Yorumlar

Popüler Yayınlar