BENİ KURAYZA KABİLESİ
BENİ KURAYZA KABİLESİ
iddia: İslâm ordusu savaş olmamasına haksız yere Kurayza kabilesinin erkeklerini öldürdü ve çocuk ile kadınlarını da esir olarak aldı.
Çoğu ateistin peygamber dönemi ile ilgili olarak bildiği tek tarihi bilgi budur belki de! Olayın arka planına bakmadan ateist sayfa ve sitelerden öğrendikleri bir olayı çarpıtarak bize sunarlar. Peki olayın aslı nedir bakalım👉
Hicretin 5. senesi. (Milâdî 627) Benî Kurayza Yahudilerinin Peygamberimiz olan anlaşmalarına göre, Hendek savaşında düşman tarafından sarılan Medine'yi Müslümanlarla elele vererek korumaları gerekiyordu. Fakat, bunu yapmadılar Müslümanlara ihanet ettiler Üstelik anlaşma hükümlerini hiçe sayarak müşrikler ile bir olup Müslümanlara karşı savaştılar.
Peygamberimizin barış için gönderdiği heyete hakarette bulundular ve,"Resûlullah da kim oluyormuş? Muhammed'le aramızda ne ahid vardır, ne de akid." dediler. Hattâ daha da ileri giderek Peygamberimiz için küstahça sözler, küfürler bile sarfettiler.
Bununla da yetinmediler. Medine üzerine baskınlar düzenleyerek, Müslüman âile ve çocukları kılıçtan geçirme teşebbüsüne bile kalkıştılar. Hendek savaşında 10 bini bulan düşman ordusu büyük bir hezimete uğrayarak geri çekilmişti. Harpte müşrikler yanında yer alan Kurayzaoğulları da hayal kırıklığı içinde Medine'ye iki saatlik mesafede bulunan sağlam kalelerine çekilmişlerdi. İslam ordusu savaştan hemen sonra bu hainlerin üstüne yürüdü!
Ordudan önce yola çıkarılmış olan Hz. Ali, Kurayzaoğulları kalelerine yaklaşarak, sancağı kalenin dibine dikti. Kurayza kabilesi kaleye sığınmış ve yaptıkları hainlikten hiç te pişman değillerdi ki peygambere küfür ve hakaret etmeye devam ediyorlardı. Hatta hz.Ali geri dönüp peygambere kaleye çok yaklaşmamasını önermişti çünkü peygamber küfürleri duyar ve üzülür diye düşünecek kadar güzel kalpliydi hz.Ali!!
Daha sonra karşılıklı ok atışları ile savaş başladı. Kabile teslim olmaya niyetleri yoktu hatta müsrikler yardım haberi gelince daha da sürdürmeye devam ettirdiler savaşı. Oysa ki müşrikler de onları kandırmıştı yardım göndermediler. Kurayza kabilesinin reislerinden biri olan Ka'b bin Esed onlara hz.Muhammed'in Tevratta anlatılan peygamber olduğunu ve peygamberligini kabul etmelerini için çağrıda bulunuyordu. Ama kabile kibirlerine yenik düşüp bunu kabul etmedi ve savaşa devam etti! Hatta Tevratta kutsal gün olan cumartesi gününde bile Müslümanları gafil avlamak için savaştılar. Çünkü Müslümanlar onların Cumartesi günü savaşmalarını beklemediği için kabileye saldırmadı o gün ama onlar kendi inanç değerlerini bile cigneyecek kadar ihanet içindeydiler.
Benî Kurayza Yahudileri, yirmi beş gece süren savaştan sonra, başka çare kalmadığını anlayarak teslim olmayı kabul ettiler. Haklarında hüküm vermek üzere de Peygamberimizden bir hakem tayin edilmesini istediler. Peygamberimiz,
"Ashabımdan istediğinizi hakem olarak seçiniz." buyurdu. Kurayzaoğulları,
"Biz, Sa'd bin Muaz'ın vereceği hükme göre teslim oluruz." dediler.
Peygamber; "Ey Sa'd! Bunlar, senin hükmüne göre teslim olmayı kabul ettiler. Haydi, onlar hakkındaki hükmünü bana açıkla.
O ara Sad'ın vereceği kararı her iki taraf kabul edeceğine dair söz verdi. Sad bütün yaptıkları ihanetleri gözden geçirerek savaşa katılan erkeklerin öldürülmesini emretti.
Bu emir aynı zamanda Tevrata da uygundu. Kurayza kabilesi Tevrata da uygun olan bu hükme boyun eğdiler.
Bu arada birkaç kişi de affa uğradı. Bunlar, daha önce Müslümanlara bazı iyiliklerde bulunmuşlardı. İyilik gören sahabîler, onların affını isteyince, Resûl-i Ekrem de onları affetti.
Evet ortada bir savaş var büyük bir ihanet var! Ve ihanetin cezası dünya üzerindeki çoğu yasaya göre ölümdür! Rivayetlere göre 400 yada 900 kişi denilse de öldürülen kişi sayısı tam olarak belli değil.
Şimdi söyleyin bakalım; Müslümanlar haksız yere mi kabileyi öldürdü? Önce antlaşma yaptığın Müslümanlara ihanet edecek onlara yardım etmeyeceksin hatta daha da ileri gidip düşmana yardım edeceksin, daha sonra da bundan pişman olmayıp Müslümanlara ve liderine küfürler edeceksin! O da yetmez Medine'de emniyetsiz kalan Müslüman eşleri ve çocuklarını öldürmeye kalkışacaksın! Kesinlikle ortada affedilmeyecek bir ihanet var! Ki Müslümanlar gayet haklı bir sebeple savaştılar.
”Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.” [Mümtehine Suresi, 8]
”Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü’minlere, savaşma) izni verildi…”(Hac Suresi, 39)
iddia: İslâm ordusu savaş olmamasına haksız yere Kurayza kabilesinin erkeklerini öldürdü ve çocuk ile kadınlarını da esir olarak aldı.
Çoğu ateistin peygamber dönemi ile ilgili olarak bildiği tek tarihi bilgi budur belki de! Olayın arka planına bakmadan ateist sayfa ve sitelerden öğrendikleri bir olayı çarpıtarak bize sunarlar. Peki olayın aslı nedir bakalım👉
Hicretin 5. senesi. (Milâdî 627) Benî Kurayza Yahudilerinin Peygamberimiz olan anlaşmalarına göre, Hendek savaşında düşman tarafından sarılan Medine'yi Müslümanlarla elele vererek korumaları gerekiyordu. Fakat, bunu yapmadılar Müslümanlara ihanet ettiler Üstelik anlaşma hükümlerini hiçe sayarak müşrikler ile bir olup Müslümanlara karşı savaştılar.
Peygamberimizin barış için gönderdiği heyete hakarette bulundular ve,"Resûlullah da kim oluyormuş? Muhammed'le aramızda ne ahid vardır, ne de akid." dediler. Hattâ daha da ileri giderek Peygamberimiz için küstahça sözler, küfürler bile sarfettiler.
Bununla da yetinmediler. Medine üzerine baskınlar düzenleyerek, Müslüman âile ve çocukları kılıçtan geçirme teşebbüsüne bile kalkıştılar. Hendek savaşında 10 bini bulan düşman ordusu büyük bir hezimete uğrayarak geri çekilmişti. Harpte müşrikler yanında yer alan Kurayzaoğulları da hayal kırıklığı içinde Medine'ye iki saatlik mesafede bulunan sağlam kalelerine çekilmişlerdi. İslam ordusu savaştan hemen sonra bu hainlerin üstüne yürüdü!
Ordudan önce yola çıkarılmış olan Hz. Ali, Kurayzaoğulları kalelerine yaklaşarak, sancağı kalenin dibine dikti. Kurayza kabilesi kaleye sığınmış ve yaptıkları hainlikten hiç te pişman değillerdi ki peygambere küfür ve hakaret etmeye devam ediyorlardı. Hatta hz.Ali geri dönüp peygambere kaleye çok yaklaşmamasını önermişti çünkü peygamber küfürleri duyar ve üzülür diye düşünecek kadar güzel kalpliydi hz.Ali!!
Daha sonra karşılıklı ok atışları ile savaş başladı. Kabile teslim olmaya niyetleri yoktu hatta müsrikler yardım haberi gelince daha da sürdürmeye devam ettirdiler savaşı. Oysa ki müşrikler de onları kandırmıştı yardım göndermediler. Kurayza kabilesinin reislerinden biri olan Ka'b bin Esed onlara hz.Muhammed'in Tevratta anlatılan peygamber olduğunu ve peygamberligini kabul etmelerini için çağrıda bulunuyordu. Ama kabile kibirlerine yenik düşüp bunu kabul etmedi ve savaşa devam etti! Hatta Tevratta kutsal gün olan cumartesi gününde bile Müslümanları gafil avlamak için savaştılar. Çünkü Müslümanlar onların Cumartesi günü savaşmalarını beklemediği için kabileye saldırmadı o gün ama onlar kendi inanç değerlerini bile cigneyecek kadar ihanet içindeydiler.
Benî Kurayza Yahudileri, yirmi beş gece süren savaştan sonra, başka çare kalmadığını anlayarak teslim olmayı kabul ettiler. Haklarında hüküm vermek üzere de Peygamberimizden bir hakem tayin edilmesini istediler. Peygamberimiz,
"Ashabımdan istediğinizi hakem olarak seçiniz." buyurdu. Kurayzaoğulları,
"Biz, Sa'd bin Muaz'ın vereceği hükme göre teslim oluruz." dediler.
Peygamber; "Ey Sa'd! Bunlar, senin hükmüne göre teslim olmayı kabul ettiler. Haydi, onlar hakkındaki hükmünü bana açıkla.
O ara Sad'ın vereceği kararı her iki taraf kabul edeceğine dair söz verdi. Sad bütün yaptıkları ihanetleri gözden geçirerek savaşa katılan erkeklerin öldürülmesini emretti.
Bu emir aynı zamanda Tevrata da uygundu. Kurayza kabilesi Tevrata da uygun olan bu hükme boyun eğdiler.
Bu arada birkaç kişi de affa uğradı. Bunlar, daha önce Müslümanlara bazı iyiliklerde bulunmuşlardı. İyilik gören sahabîler, onların affını isteyince, Resûl-i Ekrem de onları affetti.
Evet ortada bir savaş var büyük bir ihanet var! Ve ihanetin cezası dünya üzerindeki çoğu yasaya göre ölümdür! Rivayetlere göre 400 yada 900 kişi denilse de öldürülen kişi sayısı tam olarak belli değil.
Şimdi söyleyin bakalım; Müslümanlar haksız yere mi kabileyi öldürdü? Önce antlaşma yaptığın Müslümanlara ihanet edecek onlara yardım etmeyeceksin hatta daha da ileri gidip düşmana yardım edeceksin, daha sonra da bundan pişman olmayıp Müslümanlara ve liderine küfürler edeceksin! O da yetmez Medine'de emniyetsiz kalan Müslüman eşleri ve çocuklarını öldürmeye kalkışacaksın! Kesinlikle ortada affedilmeyecek bir ihanet var! Ki Müslümanlar gayet haklı bir sebeple savaştılar.
”Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.” [Mümtehine Suresi, 8]
”Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü’minlere, savaşma) izni verildi…”(Hac Suresi, 39)
Yorumlar
Yorum Gönder